• +90 212 325 23 00
  • Levent Mah. Beyazkaranfil Sok. No:18 Posta Kodu:34330 Beşiktaş/İSTANBUL

Terör Örgütü Üyeliği İddiası Kapsamında Mülkiyet Hakkı İhlali Ve Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Hakkı

ARCHIVE
Terör Örgütü Üyeliği İddiası Kapsamında Mülkiyet Hakkı İhlali Ve Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Hakkı

Terör Örgütü Üyeliği İddiası Kapsamında Mülkiyet Hakkı İhlali Ve Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Hakkı

  • 12.01.2021

<ol> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">&ldquo;Selahattin Demirtaş v. Turkey (no. 2) [GC]&nbsp;-&nbsp;</span></span><a href="https://hudoc.echr.coe.int/eng#{%22appno%22:[%2214305/17%22]}" target="_blank"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;"><span style="text-decoration:none"><span style="text-underline:none">14305/17</span></span></span></span></a><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">&rdquo; kararında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) B&uuml;y&uuml;k Daire; &ldquo;</span></span><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">262.&nbsp; &hellip;. Bununla birlikte; başvurucunun ilk ve devam eden tutukluluğuna karar veren h&acirc;kimliklerin, başvurucuya karşı ceza davası a&ccedil;an savcılıkların, tutukluluğun devamına karar veren ağır ceza mahkemesi h&acirc;kimlerinin ve son olarak, Anayasa Mahkemesi h&acirc;kimlerinin hi&ccedil;birisi s&ouml;z konusu konuşmaların başvurucunun yasama dokunulmazlığı kapsamında korunup korunmadığı konusunda bir değerlendirmede bulunmamıştır. Mahkeme başvurucunun bu husustaki <b>arg&uuml;manlarına y&ouml;nelik hi&ccedil;bir analizde bulunulmamasına hayret etmektedir.&rdquo;; &ldquo;</b>263. .. Bununla birlikte, s&ouml;z konusu arg&uuml;manın makull&uuml;ğ&uuml; ve Anayasa&rsquo;nın 83. maddesinin ilk fıkrası uyarınca tanınan g&uuml;venceye rağmen, yargı yetkilileri başvurucunun tutukluluğunu devam ettirmiş, temelde siyasi konuşmaları temelinde yargılamış ve s&ouml;z konusu beyanların yasama dokunulmazlığı korumasından faydalanıp <b>faydalanmadığına ilişkin hi&ccedil;bir değerlendirmede bulunmamışlardır.&rdquo; şeklinde değerlendirmeler yapmıştır.</b></span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">AİHM B&uuml;y&uuml;k Daire, ş&uuml;pheli/sanık tarafından ileri s&uuml;r&uuml;len arg&uuml;manların, savunmaların, gerek&ccedil;eli kararda tartışılmamasına, &ccedil;&uuml;r&uuml;t&uuml;lmemiş olmasına, hatta ne sebeple bu savunmalara itibar edilmediğinin gerek&ccedil;elendirilmemiş olmasını hayretle ifade etmiş, hatta mahkemeleri zincirleme saymak suretiyle, bu husustaki hak ihlalinin olağanlaştığını tespit etmiştir. Son zamanlarda ter&ouml;r su&ccedil;ları ile ilgili gerek&ccedil;eli kararlar irdelendiğinde; AİHM&rsquo;nin kararlarına, tarafsız g&ouml;zlemcilerin ve uluslararası kuruluşların raporlarına g&ouml;re, makul gerek&ccedil;enin &ouml;tesinde siyasal nedenlerden kaynaklı, s&ouml;zleşmede (AİHS) &ouml;ng&ouml;r&uuml;lmeyen saklı bir ama&ccedil;la ter&ouml;r su&ccedil;lularının cezalandırıldığı şeklinde kuvvetli bir kanaat mevcuttur.</span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">Ter&ouml;r su&ccedil;larıyla ilgili son zamanlarda verilen kararlarda mahkemeler genellikle; dosya kapsamında toplanmış olan bir&ccedil;ok delil ş&uuml;phelinin/sanığın masumiyetini ispata hizmet etmesine rağmen, yapılan savunmalara, ortaya konan delillere ne sebeple itibar etmediklerini a&ccedil;ıklama ihtiyacı dahi hissetmemektedirler. Lehe olan delillere ne sebeple itibar edilmediği, lehe olan delillerin hangi gerek&ccedil;elerle &ccedil;&uuml;r&uuml;t&uuml;lm&uuml;ş olduğunu da a&ccedil;ıklanmamaktadır. Bu durum karşısında sanığın haklarını adil bir şekilde koruyabilmek i&ccedil;in savunma yapmak dahi imk&acirc;nsızlaşmakta, hatta anlamsızlaşmaktadır. Bu yaklaşım aynı zamanda savunma tarafından verilmiş olan verilecek olan hizmetlerin de, adil savunma hakkının da değersizleştirilmesi, savunma mekanizmasının devre dışı bırakılması şeklinde yorumlanabilmektedir. Mahkemelerin mevcut delil tartışması, delillere yaklaşımı, iddia ve savunma makamı arasında eşitsizlik oluşturmaktadır. Aynı zamanda mahkemelerin hakem olma rollerini ortadan kaldırmakta, iddia makamı tarafından ileri s&uuml;r&uuml;len her bir iddia, mahkemeler tarafından, kayıtsız şartsız kabul edilmek suretiyle, mahkemelerin tarafsızlığı, bağımsızlığı ve etkinliğinin sorgulanmasına zemin hazırlanmaktadır. Dışarıdan bakan bir g&ouml;zlemciye g&ouml;re mevcut durum, mahkemelerin, iddia makamlarının etkisi altında kaldığına dair kanı oluşmasına sebep olmaktadır.<a href="#_ftn1" name="_ftnref1" title=""><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">[1]</span></span></span></span></span></a></span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">Uluslararası literat&uuml;rde; &ldquo;Kolluk, savcılık, mahkeme, Yargıtay&rsquo;da bir zincirde oluşturulmuş, adli sistem dışından bu zincire&nbsp;&lsquo;belli kişilerin su&ccedil;lu bulunması ve mahk&ucirc;m edilmesi&rsquo;&nbsp;talimatı verilerek bu zinciri oluşturan her halkada bulunan h&acirc;kim savcılar adil bir yargılama değil, daha baştan su&ccedil;lu olarak damgaladıkları kişiyi mahk&ucirc;m etmek i&ccedil;in hareket ediyorsa, bu durumda &ouml;nceden kararı verilmiş yargılamalara&nbsp;t&uuml;nel bakışlı dava/yargılama&nbsp;denmektedir. T&uuml;nelin başından sonuna kadarki her aşamada, yani soruşturma kovuşturma ve temyiz evrelerinde t&uuml;nelin sonundaki kişi hep su&ccedil;lu g&ouml;r&uuml;lmektedir, olaylar mutlaka kişinin mahk&ucirc;m edilmesi &uuml;zerine kurgulanmaktadır</span></span><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">.&rdquo; <a href="#_ftn2" name="_ftnref2" title=""><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><b><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><b><span style="font-size:11.0pt"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">[2]</span></span></span></b></span></b></span></a><a href="#_ftn3" name="_ftnref3" title=""><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><b><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><b><span style="font-size:11.0pt"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">[3]</span></span></span></b></span></b></span></a><a href="#_ftn4" name="_ftnref4" title=""><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><b><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><b><span style="font-size:11.0pt"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">[4]</span></span></span></b></span></b></span></a> </span><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">AİHM B&uuml;y&uuml;k Daire&rsquo;nin yukarıdaki tespitine bakıldığında ise zincirin bu halkasına Anayasa mahkemesi de d&acirc;hil edilmiştir. AİHM, adını &ldquo;t&uuml;nel bakışlı yargılama&rdquo; olarak ifade etmese de, hak ihlalini yapan mahkemeleri zincirleme şeklinde saymak suretiyle, bu vahim durumu ifade etmiştir. </span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">Hakkında ceza soruşturma ve kovuşturması olan her bir bireyin &ldquo;davasının hakkaniyete uygun dinlenilmesi&rdquo;, &ldquo;Adil Yargılanma&rdquo;, &ldquo;gerek&ccedil;eli karar&rdquo;&nbsp; hakkı (6100 Sayılı HMK&#39;nun 27 ve 297., Anayasa&rsquo;nın 36., 141/3., AİHS&rsquo;nin 6/1.maddeleri) bulunmakta olup,&nbsp; AİHM&rsquo;ne g&ouml;re, AİHS&rsquo;nin 6. Maddesindeki haklar, teorik ve hayali değil, etkili ve pratik kılınacak şekilde yorumlanmak zorundadır. (Artico/Italy, &sect; 33.) Yargıtay HGK&rsquo;nın 2006/11620 Esas ve 2006/659 K. ve 2010/11-195 E., 238 K. Sayılı; 07.06.1976 g&uuml;n ve 3/4-3 sayılı YİBK. Kararında; &quot;Gerek&ccedil;enin, ilgili bilgi ve belgelerin isabetle takdir edildiğini g&ouml;sterir bi&ccedil;imde ge&ccedil;erli ve yasal olması aranmalıdır. Adil yargılanma hakkı, gerek&ccedil;eli karar hakkı g&uuml;vencesini de kapsamaktadır. Gerek&ccedil;eli karar hakkı, kişilerin adil bir şekilde yargılanmalarını sağlamayı ve denetlemeyi ama&ccedil;lamaktadır.&rdquo; Şeklinde kararları mevcuttur. </span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">AYM&rsquo;nin; Sencer Başat ve diğerleri [GK], B. No: 2013/7800, 18/6/2014, &sect;&sect;31,34; Abdullah Top&ccedil;u, B. No: 2014/8868,19/4/2017, &sect;75; 13/2/2020 tarih ve 2017/38342 </span></span><a href="https://www.anayasa.gov.tr/media/6559/2017-38342.pdf" title="2017-38342.pdf"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;"><span style="text-decoration:none"><span style="text-underline:none">Mehmet Okyar ve </span></span></span></span></a><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">1977/132 Esas ve 1978/6 Karar Sayılı Kararları; Hasan Rahmi &Ouml;zgen (B. No: 2013/2418, 16.12.2015, &sect;&sect; 64-66; AİHM&rsquo;nin Hadjinastassiou (Yunanistan), Ruiz Torija (İspanya), Georgiadis (Yunanistan) ve De Moor (Bel&ccedil;ika) kararlarında itirazın reddi sebeplerinin makul gerek&ccedil;eler ile ortaya konulmamasını gerek&ccedil;eli karar hakkının ihlali olarak kabul etmiştir. Mahkemeye erişim hakkının &ldquo;etkili&rdquo; olması, bireyin, haklarına yapılan m&uuml;dahaleye karşı koyma y&ouml;n&uuml;nden &ldquo;a&ccedil;ık&ccedil;a belli edilmiş&rdquo; ve &ldquo;uygulanabilir&rdquo; bir imk&acirc;na sahip olmasına bağlıdır (Beneficio Cappella Paolini/San Marino, B. No: 40786/98, 13/7/2004, &sect; 28). Malvarlığına elkoyma kararlarına karşı yapılan itirazlarda bir kısım mahkemeler tarafından, sadece bir ka&ccedil; kelime ile; &ldquo;itirazının reddine&rdquo;, şeklinde &ldquo;gerek&ccedil;esiz&rdquo; gerek&ccedil;e ile reddedilmektedir. K&acirc;ğıt &uuml;zerinde varlığını koruyan mahkemeye erişim hakkı, uygulamada asli fonksiyonunu yerine getirmemektedir. (AİHM, 15.12.2020 tarihli Pişkin/T&uuml;rkiye) bu durum ise adil yargılanma, gerek&ccedil;eli karar ve adalete erişim hakları ihlal edecek mahiyette uygulamalardır.&nbsp; (Anayasa&rsquo;nın 36., AİHS&rsquo;nin 6/1. Maddeleri)</span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">Ter&ouml;r su&ccedil;larından yargılanan kişililerin malvarlıkları &uuml;zerinde; Medeni Kanun, Bor&ccedil;lar Kanunu ve T&uuml;rk Ticaret Kanunu&rsquo;ndan kaynaklanan şahsi hakları; şirket genel kuruluna katılma, oy kullanma, bilgi alma, inceleme ve iptal davası a&ccedil;ma hakları bulunmaktadır. Mevcut uygulamalarda ise, bu hakları kullandırılmadan, bu haklarını kullanma imk&acirc;n tanınmadan, şirketler kayyım tarafından y&ouml;netilmektedir. </span></span><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">(CMK&rsquo;nın 133., TTK&rsquo;nın 360., 362., 363/3., 382., 385.maddeleri) 4982 Sayılı Yasa gereğince(1.madde) Ter&ouml;r su&ccedil;larından yargılanan kişililer tarafından istenen bilgi ve belgelerin kayyım tarafından paylaşılmaması; demokratik ve şeffaf y&ouml;netimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve a&ccedil;ıklık ilkelerine aykırıdır. Ter&ouml;r su&ccedil;larından yargılanan kişililere ait bir kısım şirketler kayyım tarafından satışa &ccedil;ıkartılmasına rağmen, hangi gerek&ccedil;e ile satışa &ccedil;ıkartıldığı hususunda ne yargılanan m&uuml;lk sahiplerine ne de mahkemelere bilgi verilmemektedir. Kayyımın işlemlerinin denetlenmesi hususundaki talepler de, bir kısım ceza mahkemeleri tarafından yeterli ve ikna edici gerek&ccedil;e olmadan reddedilmektedir. Kayyım, iş ve işlemleri, şirketlerin ekonomik ve mali yapıları hakkında şirket malikleriyle hi&ccedil;bir bilgi ve belgeyi paylaşmamaktadır.</span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">Avukatlık yasası gereğince de kayyım, m&uuml;lkiyet hakkı sahibinin adalete erişim hakkını kullanabilmesi i&ccedil;in talep edilen bilgileri paylaşmakla y&uuml;k&uuml;ml&uuml;d&uuml;r. Aksi durumda, m&uuml;lk sahibinin kanundan kaynaklı haklarını kullanmasını engelleyenlerin cezai ve hukuki sorumlulukları doğacaktır. Bu t&uuml;r davalarda yargılananlar genelde avukatlar tarafından temsil edilmektedirler. </span></span><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">1136 sayılı Avukatlık Yasasının &ldquo;Avukatlığın amacı&rdquo; Başlıklı 2. Maddesinde; &ldquo;Avukatlığın amacı; hukuki m&uuml;nasebetlerin d&uuml;zenlenmesini, her t&uuml;rl&uuml; hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak &ccedil;&ouml;z&uuml;mlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve &ouml;zel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır. Avukat bu ama&ccedil;la hukuki bilgi ve tecr&uuml;belerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eder.</span></span> <span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">(Değişik ikinci fıkra: 2/5/2001 - 4667/2 md.)&nbsp;<b>Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebb&uuml;sleri, &ouml;zel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıflar avukatlara g&ouml;revlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorundadır.</b> <b>Kanunlarındaki &ouml;zel h&uuml;k&uuml;mler saklı kalmak kaydıyla, bu kurumlar avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla y&uuml;k&uuml;ml&uuml;d&uuml;r. Bu belgelerden &ouml;rnek alınması vekaletname ibrazına bağlıdır. Derdest davalarda m&uuml;zekkereler duruşma g&uuml;n&uuml; beklenmeksizin mahkemeden alınabilir.</b></span></span><b><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">&rdquo; </span></span></b><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">Şeklinde d&uuml;zenleme yer almaktadır.</span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">Vek&acirc;letname sunmak suretiyle, meşru ama&ccedil;larla, ş&uuml;pheli/sanık m&uuml;dafiinin kanundan kaynaklanan haklarının korunması, hem de avukatlık yasasından kaynaklı y&uuml;k&uuml;ml&uuml;l&uuml;klerin yerine getirmek maksadıyla bilgi ve belge talep edebilirler. Aksi davranış, keyfi olarak adalete erişim hakkının engellenmesi olacaktır. &Ouml;zellikle kayyım yetkisinin TMSF&rsquo;ye devri ile birlikte, mahkemeler dahi TMSF&rsquo;yi denetlemekte isteksiz davranmaktadırlar. </span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">Danıştay </span></span><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">10. Daire</span></span><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">sinin </span></span><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">2004/10375 E.</span></span><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;"> ve </span></span><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">2007/891 K.</span></span><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;"> Sayılı Kararı; &ldquo;</span></span><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">Dosyanın incelenmesinden, davacılardan &hellip;&#39;nin,</span></span> <span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">T&uuml;rkiye&#39;de olan zapin etkin maddesini i&ccedil;eren &hellip; ticari isimli ila&ccedil; i&ccedil;in 2016 yılına kadar patent hakkına sahip olduğu, iştiraki olan diğer davacı &hellip; İla&ccedil; Ticaret Limited Şirketi ile birlikte &hellip; adlı aynı ila&ccedil; i&ccedil;in Sağlık Bakanlığından alınmış 27.7.1998 tarih ve 104/37, 104/38 ve 104/39 sayılı ila&ccedil; ruhsatlarının bulunduğu; her iki davacı şirket tarafından 2016 yılına kadar ge&ccedil;erli olan patent haklarının Sağlık Bakanlığına yapılan kısaltılmış ruhsat başvuruları ile ihlal edildiği ve ruhsat dosyalarındaki gizli ticari bilgilerden haksız olarak yararlanıldığı ş&uuml;phesi ile diğer davacılar Av. &hellip; ve Av. &hellip;&#39;dan hukuki yardım talebinde bulundukları; adı <b>ge&ccedil;en Avukatlar tarafından 1136 sayılı Avukatlık Yasasının 2. maddesinden bahisle m&uuml;vekkillerinin haklarının ihlal edilip edilmediğinin tespiti ve haklarının etkili şekilde korunabilmesi i&ccedil;in kısaltılmış ruhsat başvuru dosyalarının incelemelerine a&ccedil;ılması, inceleme sonucunda gerekli g&ouml;recekleri belgelerin ve &ouml;zellikle başvurunun tasdikli &ouml;rneğinin verilmesi istemiyle yaptıkları başvurunun reddi &uuml;zerine de, avukatlık mesleğini icra etmelerinin engellendiği iddiasıyla kendileri adına asaleten, diğer davacılar adına vekaleten bu davayı a&ccedil;tıkları anlaşılmaktadır.</b></span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">1</span></span><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">136 sayılı Avukatlık Kanununun 4467 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesinin son fıkrasında <b>&quot;... kamu kurum ve kuruluşları, ... avukatlara g&ouml;revlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorundadırlar. Kanunlarındaki &ouml;zel h&uuml;k&uuml;mler saklı kalmak kaydıyla, bu kurumlar, avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla y&uuml;k&uuml;ml&uuml;d&uuml;r. Bu belgelerden &ouml;rnek alınması vekaletname ibrazına bağlıdır.</b>..&quot; kuralı bulunmaktadır</span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">Aktarılan Yasa kuralına g&ouml;re, gerek duyduğu bilgi ve belgelerin avukatın incelemesine sunulması ve bu belgelerden &ouml;rnek verilmesinin, kamu kurum ve kuruluşlarının kanunlarında aksinin &ouml;ng&ouml;r&uuml;lmediği haller i&ccedil;in ge&ccedil;erli olduğu sonucu &ccedil;ıkmaktadır. Yasada ge&ccedil;en &quot; ... kanunlarındaki &ouml;zel h&uuml;k&uuml;mler saklı kalmak kaydıyla ...&quot; ibaresinin y&uuml;r&uuml;rl&uuml;kte bulunan kanunlar yanında, usul&uuml;nce onaylanarak Anayasa&#39;nın 90. maddesi uyarınca i&ccedil; hukukun par&ccedil;ası haline gelen uluslararası s&ouml;zleşmelerdeki &ouml;zel h&uuml;k&uuml;mleri de kapsadığında kuşku bulunmamaktadır.</span></span><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">&rdquo; şeklinde karar vermiştir.</span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">Anayasa&rsquo;nın 10/3., 125. Maddeleri, 1136 Sayılı Avukatlık Kanun&rsquo;un 2.Maddesi, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu&rsquo;nun 133/3.Maddesi, 6762 Sayılı T&uuml;rk Ticaret Kanunu&rsquo;nun 360., 362., 363/3., 381., 385., 437/5. Maddeleri, 4721 Sayılı T&uuml;rk Medeni Kanunu&rsquo;nun 403., 456., 470., 471., 472., 477. Maddeleri ve 4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince ter&ouml;r su&ccedil;larından yargılanan m&uuml;lk sahipleri, ya da m&uuml;dafileri tarafından talep edilen bilgi ve belgelerin paylaşılması konusunda kayyımın her hangi bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. Ta ki mahkemeler tarafından aksini &ouml;ng&ouml;ren bir mahkeme kararı verilmemiş olsun.</span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">5237 Sayılı TCK&rsquo;nın 6/1-c. ve 5271 Sayılı CMK&rsquo;nın 133. maddesi kapsamında; kamu g&ouml;revlisi olan ve kayyım sıfatıyla g&ouml;rev yaptığı sırada adli g&ouml;rev yerine getiren kayyımlık makamının bilgi ve belge paylaşmaması, m&uuml;lkiyet hakkı sahiplerinin adli ve idari yargıda dava a&ccedil;abilme haklarını ortadan kaldırmaktadır. M&uuml;lkiyet hakkı sahiplerinin, kayyımın g&ouml;revlerini basiretli bir tacir gibi yapıp yapmadığını denetleme hakları engellendiği gibi, bilgi belge taleplerinin reddedilmesi, taleplere cevap verilmemesi, ilgili ceza mahkemelerinin kayyım sıfatıyla g&ouml;rev yapanları bilgi paylaşımına zorlamaması, m&uuml;lk sahiplerinin adil yargılanma, gerek&ccedil;eli karar, hak arama h&uuml;rriyeti ve adalete erişim hakları ihlal edecektir. (Anayasa&rsquo;nın 36., AİHS&rsquo;nin 6/1. Maddeleri</span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="text-autospace:none"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">Şirketler hakkındaki ağır neticeler doğuran ve m&uuml;lkiyet hakkını kısıtlayan kayyım atama kararı verilirken mahkemeler, her hangi bir gerek&ccedil;e &uuml;retmeden, sadece iddia makamının taleplerini tekrarlayarak karar vermektedirler. Bu durum, m&uuml;lk sahiplerinin gerek&ccedil;eli karar hakkını, adil yargılanma hakkını, etkin itiraz hakkını, lekelenmeme ve masumiyet karinesinden yararlanma haklarını ihlal etmektedir.</span></span><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">(Anayasa&rsquo;nın 36., AİHS&rsquo;nin 6/1. Maddeleri)</span></span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="text-autospace:none"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">CMK&rsquo;nın 133. Maddesi kapsamında kayyım atanabilmesi i&ccedil;in; su&ccedil;un bir şirketin faaliyeti &ccedil;er&ccedil;evesinde işlenmekte olması, su&ccedil;un zincirleme veya kesintisiz su&ccedil; şeklinde işlenmesi, su&ccedil;un işlenmekte olduğu hususunda kuvvetli ş&uuml;phe bulunması ve maddi ger&ccedil;eğin ortaya &ccedil;ıkarılması i&ccedil;in gerekli olması her birlikte bulunması gerekmektedir. Bir kısım ter&ouml;r iddiası ile yapılan yargılamalarda şirketler vasıtası ile bir kısım illegal yapılara zek&acirc;t adı altında bağış yapıldığı kabul&uuml; ile m&uuml;sadere amacıyla elkoyma ve kayyım atama kararları verilmektedir. Bu bağışların hangi şirketin kazancı olduğuna veya hangi şirket &uuml;zerinden yapıldığına dair bir kanıt ortaya konmadığı gibi, kayyım atanması konusunda bir illiyet bağı da kurulmandan, kayyım atanmasını destekleyen hi&ccedil;bir delil bulunmamasına rağmen, varsayımla, y&ouml;netim kayyımı atanabilmektedir. Kayyımın keyfi bir y&ouml;netim sergilemesi, mahkemelerin ısrarla kayyımları denetlememesi, ticaret kanundan kaynaklı maliklerin haklarını kullanmalarına imk&acirc;n tanınmaması, kişilerin eylemlerinin din ve vicdan h&uuml;rriyeti kapsamında kalması, hukuka uygunluk sebebinin bulunması, şirket kayıtlarına devredilemezlik tedbiri konularak, ya da idare kayyımı atanarak hedeflenen sonuca ulaşmak m&uuml;mk&uuml;n iken en ağır tedbir &ccedil;eşidi olan y&ouml;netim kayyımı kararının verilmesi &ouml;l&ccedil;&uuml;s&uuml;z&uuml;z meşru amacı olmayan uygulamalar olup; bu şekilde kayyım y&ouml;netimi, meşru ama&ccedil;lara hizmet etmeyeceği gibi, kullanılan ara&ccedil;larla ger&ccedil;ekleştirilmek istenen ama&ccedil; arasında makul bir orantılılık ilişkisi de kurulamamaktadır. (Fabris v. France, App. No. 16574/08) Bu şekilde bir uygulama ise adil yargılanma hakkını ihlal etmektedir. (Anayasa&rsquo;nın 36., AİHS&rsquo;nin 6/1. Maddeleri)</span></span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="text-autospace:none"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">Kayyım atama işlemi de diğer koruma tedbirleri gibi ge&ccedil;ici olup, uzun s&uuml;re devam etmesi durumunda mahkemelerce, re&rsquo;sen, kararlar g&ouml;zden ge&ccedil;irilmeli, denetlenmeli, daha alt seviyede bir tedbirle &nbsp;</span></span><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">ger&ccedil;ekleştirilmek istenen amaca ulaşmak m&uuml;mk&uuml;n ise karar t&uuml;r&uuml; değiştirilmeli, gerektiğinde kayyım y&ouml;netimine son verilmelidir. Şirket maliklerine m&uuml;lkiyet haklarını koruyabilmeleri i&ccedil;in yeterli imk&acirc;nlar, re&rsquo;sen, sağlanmalıdır. Aksi yaklaşım, m&uuml;lk sahiplerinin m&uuml;lkiyet haklarını adil bir şekilde koruma imk&acirc;nını ortadan kaldıracak, kamu zararı meydana gelecektir. (AYM, 2016/9001, Besi Yılmaz ve Diğerleri; AİHM, Telbis ve Viziteu/Romanya, &sect;81) (Anayasa&rsquo;nın 36., AİHS&rsquo;nin 6/1. Maddeleri)</span></span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="text-autospace:none"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">674 sayılı OHAL KHK&rsquo;nın 19. ve 20. Maddeleri gereğince isnat edilen su&ccedil; tarihi sonrası yapılan yasal d&uuml;zenleme ile, h&uuml;k&uuml;mete bağlı olan TMSF&rsquo;nin kayyım olarak atanması, kayyım se&ccedil;iminde mahkemelerin takdir yetkilerinin ortadan kaldırılmış olması, kayyım sıfatıyla kamu g&ouml;revi yaptığı sırada TMSF faaliyetleri hakkında denetleme mekanizmalarının kurulmaması, &ouml;zellikle, isnat edilen ter&ouml;r su&ccedil;u itibariyle, malvarlığına kayyım atananlara karşı m&uuml;lk sahiplerinin malvarlıklarının korunması i&ccedil;in gerekli g&uuml;vencelere sahip olmamaları, yasal d&uuml;zenlemede bu konuda &ouml;zellikle boşluk bırakılması, iddia konusu su&ccedil; yapılanması ve tanımı olmadan &ouml;nceki, meşru, hukuka uygun faaliyetlerin, iddia konusu su&ccedil;un delili olarak ileri s&uuml;r&uuml;lmesi, iddia konusu su&ccedil;un delili sayılarak, geriye de y&uuml;r&uuml;t&uuml;lmek suretiyle, kişilerin şirketlerine kayyım atanmış olması, &ldquo;su&ccedil;ların ve cezaların geriye y&uuml;r&uuml;mezliği&rdquo; ve &ldquo;su&ccedil;ta ve cezada kanunilik&rdquo; ilkeleri ihlal edecektir.(AİHM&rsquo;nin; Parmak And Bakır/Turkey-22429/07 ve 25195/07; Engels/Hollanda-8/06/1976; Welch/Birleşik Krallık kararı, 09 Şubat 1995; AYM&rsquo;nin Karlis A.Ş. kararı, 15 Nisan 2014.)&nbsp; (Anayasa&rsquo;nın 38/1., AİHS&rsquo;nin 7. Maddeleri)</span></span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="text-autospace:none"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">Ter&ouml;r su&ccedil;larıyla bağlantılı olarak, şirketler hakkında, şirket malikleri hakkında binlerce haber yer alabilmektedir. Şartları oluşmadığı halde, şirketler hakkında, bir ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; ile irtibatının varlığından bahsederek/varsayılarak kayyım atanması a&ccedil;ık&ccedil;a, şirket maliki olan kişilerin itibarlarına karşı yapılan a&ccedil;ık bir saldırı olup &ouml;zel hayatlarına ve aile hayatlarına saygıyı da ihlal edebilmektedir. Ter&ouml;r su&ccedil;u iddiası ile şirket maliklerinin</span></span><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;"> her t&uuml;rl&uuml; malvarlıklarına, taşınır ve taşınmazlarına elkonulmaktadır. Bu durumda ise, insani şartlarda, normal bir şekilde hayatlarını devam ettirebilecekleri kadar dahi meşru olan malvarlıkları &uuml;zerinde tasarruf yapabilme imk&acirc;nları bulunmamaktadır. Ter&ouml;r su&ccedil;uyla su&ccedil;lanan kişilere uygulanan s&ouml;z konusu &ouml;nleyici tedbir de bu kapsamda bir nevi ekonomik sonu&ccedil;ları, yaptırımları olan &ldquo;ceza&rdquo; niteliğini taşımaktadır. Somut hi&ccedil;bir su&ccedil; delili olmadan, bir kısım kişilerin malvarlığına kayyım atanması ve bu iddiaların medyada geniş bir şekilde yer bulmasına sebep olunması, kişilerin AİHS&rsquo;nin 8. maddesinin koruması altında olan, itibarına ve &ouml;zel hayata saygı haklarına saldırı ve m&uuml;dahale oluşturabilmektedir.(Chauvy ve diğerleri/No.64915/01). Barış&ccedil;ıl bir şekilde kazanılmış olan malvarlığı &uuml;zerinde, asgari d&uuml;zeyde hayatını dahi devam ettirecek imk&acirc;n tanınmadan, m&uuml;lkiyet hakkı &uuml;zerindeki her t&uuml;rl&uuml; tasarrufun ortadan kaldırılmış olması ile, kişilerin &ouml;zel yaşama ve aile yaşa&shy;mına saygı hakları da ihlal edilebilmektedir. (Anayasa&rsquo;nın 17., 20., AİHS&rsquo;nin 8. Maddeleri)</span></span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="text-autospace:none"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">Din ve vicdan h&uuml;rriyetinin kullanılması evrensel bir hak olduğundan, yapıldığı tarih itibariyle, dindar bir kişinin kazancından zek&acirc;t vermesi, hukuka uygunluk sebebidir. Bu zek&acirc;tın verildiği sivil toplum &ouml;rg&uuml;tlerine devlet elkoymak suretiyle bu kurumlar devletleştirilmiş ise kişiler tarafından bu sivil toplum &ouml;rg&uuml;tlerine zek&acirc;t olarak verilen paralar da bu devletleştirme ile maliye hazinesine intikal etmiş olacaktır. S&ouml;z konusu zek&acirc;t paraları, m&uuml;sadere benzeri bir işleme tabi tutulmuş olmaktadır. AİHM; &ldquo;Bilhassa, bir eylemin, dinini ya da inan&ccedil;larını g&ouml;sterme &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; hakkından ileri geldiğini iddia eden kimsenin, s&ouml;z konusu dinin emrine uygun olarak hareket ettiğini kanıtlaması gerekmemektedir (S.A.S./Fransa [BD], &sect; 55).&rdquo; Şeklindeki kararı ile <b>dinin emrini uygulayan kişinin, eyleminin hukuka uygun olduğunu ayrıca ispat k&uuml;lfeti altına sokulamayacağını belirtmektedir.</b> Ter&ouml;r isnadıyla malvarlığına elkoyma, kayyım atama ve m&uuml;sadere kararları, m&uuml;lkiyet hakkı sahipleri a&ccedil;ısından &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilir olmaktan uzaktır. AİHM B&uuml;y&uuml;k Daire, &ldquo;Selahattin Demirtaş v. Turkey (no. 2) [GC]&nbsp;-&nbsp;</span></span><a href="https://hudoc.echr.coe.int/eng#{%22appno%22:[%2214305/17%22]}" target="_blank"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;"><span style="text-decoration:none"><span style="text-underline:none">14305/17</span></span></span></span></a><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">&rdquo; kararında bu hususu &ouml;zellikle vurgulamıştır.<a href="#_ftn5" name="_ftnref5" title=""><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">[5]</span></span></span></span></span></a> Ter&ouml;r iddiası ile yargılanan kişiler a&ccedil;ısından da bağış, burs ve zek&acirc;t verme gibi eylemler, din vicdan h&uuml;rriyeti kapsamında yapılmış olan eylemler ise, buna rağmen malvarlığına elkoyma ve kayyım atama ve m&uuml;sadere kararı verilmiş olması, diğer hak ihlallerinin yanında kişilerin din ve vicdan h&uuml;rriyetlerini de ihlal edecektir. (Anayasa&rsquo;nın 17., 24., AİHS&rsquo;nin 9/1. Maddeleri)</span></span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">15 Temmuz darbe girişimi sonrasında OHAL ilan edilmiş, bu d&ouml;nemde sadece bir grubun/oluşumun aleyhine uygulanacak yasal d&uuml;zenlemeler yapılmıştır. Bir gruba y&ouml;nelik olarak &ccedil;ıkartılmış yasal d&uuml;zenlemelerle,<a href="#_ftn6" name="_ftnref6" title=""><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">[6]</span></span></span></span></span></a> şirketlere kayyım atanmak suretiyle hukuk g&uuml;venliği ilkelerine aykırı hareket edildiği, alınan kararların meşru bir amacı olmayan, &ouml;l&ccedil;&uuml;s&uuml;z kararlar olduğu eleştirisi &ccedil;ok&ccedil;a yapılmıştır. Yasalar; &ldquo;genel ve soyut nitelik taşımalı, kapsadığı herkese eşit olarak uygulanabilmelidir.(AYM&rsquo;nin 2017/124 E. ve 2018/9 K.) Sadece bir oluşumu, grubu hedef alacak şekilde, ayrımcılık yapılarak yasal d&uuml;zenlemenin yapılması kamu d&uuml;zeni bozmaktadır. </span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">1980 darbesi Anayasa&rsquo;sında darbeciler, sadece Milli G&uuml;venlik Konseyi, Konseyin y&ouml;netimi d&ouml;neminde kurulmuş h&uuml;k&uuml;metler ve Danışma Meclisi gibi Kurulların sorumsuz olacaklarına dair ge&ccedil;ici 15.maddeyi, darbe kurullarını korumak amacıyla, Anayasa&rsquo;ya eklerken, 15 Temmuz darbesi sonrası, benzeri bir d&uuml;zenleme 667 ve 668 sayılı OHAL KHK&rsquo;ları ile yapılarak, bu s&uuml;re&ccedil;te adli, idari ve cezai olarak g&ouml;rev yapan kamu personelinin cezasızlıklarına dair d&uuml;zenleme yapılmıştır. S&ouml;z konusu d&uuml;zenleme ile bu kişilerin bizzat hukuka aykırı olarak yapacakları eylemler i&ccedil;in koruma kalkanı oluşturulmuştur. Bu d&uuml;zenleme ile keyfi kararlar alınmasının zeminini hazırlamıştır. H&acirc;lbuki darbe sonucu oluşan hasarın tamiri ile g&ouml;revlendirilen kamu g&ouml;revlilerinin hukuk i&ccedil;inde kalarak g&ouml;revlerini yerine getirmeleri &ccedil;ok daha fazla &ouml;neme sahiptir. </span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">Tam tersi bir durum yaşanmış olup, 15 Temmuz sonrası darbeyle m&uuml;cadele ettiğini iddia edenler, 1980 darbesini yapanlar gibi kendileri koruyacak kalkan oluşturma ihtiyacı hissetmişlerdir. Bu d&uuml;zenleme ve uygulama ile de bir kısım kişilerin ayrımcılığa tabi tutulabilmelerinin &ouml;n&uuml; a&ccedil;ılmış, darbeyle m&uuml;cadelenin meşru zemini kaybedilmiştir. 674 sayılı OHAL KHK&rsquo;nın 19. ve 20. Maddeleri gereğince kişilere isnat edilen su&ccedil; tarihi sonrası yapılan yasal d&uuml;zenleme ile, h&uuml;k&uuml;mete bağlı olan TMSF&rsquo;nin kayyım olarak atanması, kayyım se&ccedil;iminde mahkemelerin takdir yetkilerinin ortadan kaldırılmış olması, kayyım sıfatıyla kamu g&ouml;revi yaptığı sırada TMSF faaliyetleri hakkında denetleme mekanizmalarının kurulmaması, malvarlıklarına kayyım atama eylemine karşı, m&uuml;lk sahiplerinin malvarlıklarının korunması i&ccedil;in gerekli g&uuml;vencelere sahip olmamaları, yasal d&uuml;zenlemede bu konuda &ouml;zellikle boşluk bırakılması, TMSF&rsquo;ye sınırsız bir yetki verilmesi, mahkemelerin TMSF&rsquo;yi <b>denetlememek</b> suretiyle, hatta bir nevi yargılama yetkisinin TMSF&rsquo;ye devri ile, mahkemelerin eylemli olarak kayyımın denetlenmesi taleplerinin reddi, kayyımın genel yasalardan kaynaklı y&uuml;k&uuml;ml&uuml;l&uuml;klerini yerine getirmemesi,<a href="#_ftn7" name="_ftnref7" title=""><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">[7]</span></span></span></span></span></a> adil yargılanma ve m&uuml;lkiyet hakkı bağlamında ayrımcılık yasağını da ihlal edebilecek mahiyette bir durum oluşturmaktadır. (Cassar v. Malta, App. No. 50570/13, Judgment of 30 January 2018, paras. 77-82.; Belgian Linguistic Case/Bel&ccedil;ika, 23.07.1968, para. 9; Dudgeon/İngiltere, para. 67; James and Others v. the United Kingdom, 1986, &sect;67) (Anayasa&rsquo;nın 10. ve 36., AİHS&rsquo;nin 14. Maddeleri)</span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="text-autospace:none"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">Mahkemelerin, &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de aynı durumlarda bulunan kişilere farklı muamelede bulunulması, bu maddenin ihlalini oluşturacaktır. (Thlimmenos/Yunanistan [BD], &sect; 44). Mahkemelerin, kişilerin zek&acirc;t ve hayır olarak vermiş oldukları paralara ilişkin maddi olguları ger&ccedil;ek bağlamından koparmak suretiyle, kişiler aleyhine delil gibi değerlendirme yapmaları, yukarıda sayılan diğer hak ihlalleriyle birlikte, ayrımcılık yasağı ilkesini de ihlal edebilecektir. (Anayasa&rsquo;nın 10. ve 36., AİHS&rsquo;nin 14. Maddeleri)</span></span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="text-autospace:none"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">Anayasa Mahkemesi Ercan Toğrul (B. No: 2016/71110) Kararında; AİHM, &ouml;zellikle elkoyma ve m&uuml;sadere yoluyla yapılan m&uuml;dahaleler y&ouml;n&uuml;nden verdiği kararlarında keyf&icirc; m&uuml;dahalelerden korunmak amacıyla m&uuml;lkiyet hakkına m&uuml;dahale teşkil eden bu &ouml;nlemlerin kanun dışı veya keyf&icirc; ya da makul olmayan şekilde uygulandığına ilişkin savunma ve itirazlarını sorumlu makamlar &ouml;n&uuml;nde etkin bir bi&ccedil;imde ortaya koyabilme olanağının kişilere tanınması g&uuml;vencesinin sağlanması gerektiğini belirtmektedir. Bu değerlendirme ise uygulanan s&uuml;recin b&uuml;t&uuml;n&uuml;ne bakılarak yapılmalıdır (AGOSI/Birleşik Krallık, B. No: 9118/80, 24/10/1986, &sect; 60; Saccoccia/Avusturya, B. No: 69917/01, 18/12/2008, &sect; 89; elkoyma ile ilgili kararlar i&ccedil;in bkz. Dzinic/Hırvatistan, &sect; 68; Borzhonov/Rusya, &sect;&sect; 60,61). Verilen kararlar; &ouml;l&ccedil;&uuml;l&uuml;l&uuml;k ilkesi, elverişlilik, gereklilik ve orantılılık ilkelerine uygun olmalıdır. &Ouml;ng&ouml;r&uuml;len m&uuml;dahalenin ulaşılmak istenen amacı ger&ccedil;ekleştirmeye elverişli olmasını, gereklilik ulaşılmak istenen ama&ccedil; bakımından m&uuml;dahalenin zorunlu olmasını yani aynı amaca daha hafif bir m&uuml;dahale ile ulaşılmasının m&uuml;mk&uuml;n olmamasını, orantılılık ise bireyin hakkına yapılan m&uuml;dahale ile ulaşılmak istenen ama&ccedil; arasında makul bir dengenin g&ouml;zetilmesi gerekliliğini ifade etmektedir (AYM, E.2011/111, K.2012/56, 11/4/2012; E.2014/176, K.2015/53, 27/5/2015; E.2016/13, K.2016/127, 22/6/2016, &sect; 18; Mehmet Akdoğan ve diğerleri, B.No: 2013/817,19/12/2013, &sect; 38). c) Orantılılık ilkesi gereği kişilerin m&uuml;lkiyet hakkının sınırlandırılması h&acirc;linde elde edilmek istenen kamu yararı ile bireyin hakları arasında adil bir dengenin kurulması gerekmektedir. Bu adil denge, başvurucunun şahsi olarak aşırı bir y&uuml;ke katlandığının tespit edilmesi durumunda bozulmuş olacaktır. </span></span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="text-autospace:none"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">Anayasa Mahkemesi m&uuml;dahalenin orantılılığını değerlendirirken bir taraftan ulaşılmak istenen meşru amacın &ouml;nemini, diğer taraftan da m&uuml;dahalenin niteliğini, başvurucunun ve kamu otoritelerinin davranışlarını g&ouml;z &ouml;n&uuml;nde bulundurarak başvurucuya y&uuml;klenen k&uuml;lfeti dikkate alacaktır. (Arif G&uuml;ven, B. No: 2014/13966, 15/2/2017, &sect;&sect; 58, 60). Şeklinde tespitleri yer almaktadır. Ter&ouml;r su&ccedil;u isnadı ile yargılanan kişilerin insanca yaşam hakları ellerinden alınarak, &ldquo;Su&ccedil; ve cezalara ilişkin esaslar&rdquo; başlıklı Anayasa&rsquo;nın 38.maddesinin son fıkrasında; &ldquo;&Ouml;l&uuml;m cezası ve genel m&uuml;sadere cezası verilemez&rdquo; şeklinde h&uuml;kme aykırı olarak, (&ldquo;&ouml;l&uuml;m cezası&rdquo; ile &ldquo;genel m&uuml;sadere cezası&rdquo; anayasa tarafından eşdeğer tutulmuştur) &ldquo;sivil &ouml;l&uuml;me mahk&ucirc;m&rdquo; etmek suretiyle, bir kısım kişilerin her t&uuml;rl&uuml; malvarlıklarına, taşınır ve taşınmazlarına elkonulması ile insan onuruna uygun bir hayat yaşayabilmeleri, meşru kazan&ccedil;ları &uuml;zerinde tasarruf edebilme imk&acirc;nları ortadan kaldırılmaktadır. AYM, 12.11.2019, 2016/74138, Ahmet Tomak Kararında; &ldquo;Bu bağlamda 671 sayılı KHK&#39;nın 31. maddesindeki d&uuml;zenlemeye de dikkati &ccedil;ekmek gerekir. Bu madde ile başvurucunun &uuml;zerine atılı su&ccedil; gibi bazı su&ccedil;lar nedeniyle ger&ccedil;ek veya t&uuml;zel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşlarının uğradığı zararların tazmini i&ccedil;in elkoyma tedbirinin uygulanabileceği, ancak şerhin konulduğu tarihten itibaren bir yıl i&ccedil;inde, şerhin devamı y&ouml;n&uuml;nde hukuk mahkemesinden verilmiş ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbir kararı ibraz edilmediği takdirde şerh kendiliğinden terkin edileceği h&uuml;k&uuml;m altına alınmıştır. Mahkeme bu h&uuml;km&uuml;n olayda uygulanabilir olup olmadığı y&ouml;n&uuml;nde de herhangi bir değerlendirme yapmamıştır.&rdquo; Şeklindeki kararı ile Anayasa Mahkemesi, ilk derece mahkemelerin re&rsquo;sen yerine getirmeleri gereken y&uuml;k&uuml;ml&uuml;l&uuml;klerine değinmiştir. </span></span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="text-autospace:none"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">Daha hafif tedbirlerle istenilen sonuca ulaşmak m&uuml;mk&uuml;n iken en ağır olan malvarlığına, &ouml;l&ccedil;&uuml;s&uuml;z bir şekilde, y&ouml;netim kayyımı atanması işlemine son &ccedil;ara olarak başvurulmalıdır. Kayyım atanan şirketler, emaneten ve ge&ccedil;ici olarak devlet idaresine teslim edilen milli değerlerdir. Bir an i&ccedil;in m&uuml;dahalenin yasal dayanağı bulunduğu varsayılsa dahi, m&uuml;lkiyet hakkından yoksun bırakma, hi&ccedil;bir kamu yararına hizmet etmemektedir. Denetim kayyımlığı yeterli iken, şirketler &uuml;zerine satılamazlık ve devredilemezlik şerhi konulması yeterli ve &ouml;l&ccedil;&uuml;l&uuml; iken, CMK&rsquo;nın 133. maddesinde belirtilen kayyım atanma şartları ger&ccedil;ekleşmediği halde, kişilerin meşru kazan&ccedil;ları &uuml;zerine, uzun s&uuml;reliğine şirketlerin kayyım tarafından y&ouml;netilmesi m&uuml;lkiyet hakkı ihlali oluşturacaktır. ( Sporrong and L&ouml;nnroth v. Sweden, 7151/75, &sect;63; Islamic Republic of Iran Shipping Lines v. Turkey, 40998/98, &sect;96, 99-101; Brumarescu v. Romania, 28342/95, &sect;77; Ionescu v. Romanya-6.02.2019; Telfner/Avusturya, B. No: 33 50/96, 20/3/2001, &sect;15&rdquo; K.; Janosevic/İsve&ccedil;, &sect;97 -Barbera Messegu&eacute; ve Jabardo/İspanya, &sect;77; Yaşar Holding v. Turkey, App. No. 48642/07, Judgment of 4 April 2017.; Z&uuml;lfikari ve Pekcan v. T&uuml;rkiye, Başvuru no. 6372/05, Karar tarihi: 19.03.2019) (Anayasa&rsquo;nın 35., AİHS&rsquo;nin Ek 1 Nolu Protokol 1. Maddeleri) Bu &ouml;l&ccedil;&uuml;s&uuml;z durum ise uzun vadede &ccedil;ok y&uuml;kl&uuml; miktarda tazminatların &ouml;denmesine, kamu zararının oluşmasına sebep olabilecektir.</span></span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">AİHM B&uuml;y&uuml;k Daire, &ldquo;Selahattin Demirtaş v. Turkey (no. 2) [GC]&nbsp;-&nbsp;</span></span><a href="https://hudoc.echr.coe.int/eng#{%22appno%22:[%2214305/17%22]}" target="_blank"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;"><span style="text-decoration:none"><span style="text-underline:none">14305/17</span></span></span></span></a><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">&rdquo; kararında; a&ccedil;ık&ccedil;a TCK&rsquo;nın 314. maddesiyle ilgili değerlendirmeler de bulunmuş ve bu maddenin &ldquo;&ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilir&rdquo; olmadığına karar vermiştir. Yasal ve rutin faaliyetler gerek&ccedil;e yapılarak kişiler ile silahlı &ouml;rg&uuml;t arasında fiili bağ kurmanın m&uuml;mk&uuml;n olmadığı ifade edilmiştir. Ger&ccedil;ekleştirildikleri d&ouml;nem de su&ccedil; teşkil etmeyen yasal ve rutin faaliyetler veya AİHS&rsquo;te korunan haklardan birinin kullanılmasına ilişkin eylemler, kişinin silahlı &ouml;rg&uuml;t &uuml;yeliği su&ccedil;unu işlediği ş&uuml;phesini desteklemek i&ccedil;in kullanılamaz. Kişilerin eylemlerinin s&uuml;reklilik, &ccedil;eşitlilik ve yoğunluğu dikkate alınmadan kişilere cezalar verilemez. Hiyerarşik yapı i&ccedil;inde su&ccedil; işlendiği de hi&ccedil;bir şekilde delillendirilemeyen ve İddianame ve gerek&ccedil;eli kararlar da &ouml;rg&uuml;t&uuml;n hiyerarşik yapısı ortaya konulması, birimler ya da h&uuml;cre yapılanmaları arasında irtibatın ne suretle sağlandığı, astlık-&uuml;stl&uuml;k ilişkisinin tespiti, emir talimat verme yetkisinin her bir sanık i&ccedil;in ayrı değerlendirilerek kime bağlı faaliyet y&uuml;r&uuml;t&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; hususları da a&ccedil;ıklanmadan, kişilerin &ouml;rg&uuml;t hiyerarşisindeki yeri somut delillerle ortaya konmadan ceza verilemez&rdquo; şeklinde tespitlerde bulunmuştur. </span></span></span></span></span></li> <li style="margin-bottom:8px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">AİHM B&uuml;y&uuml;k dairesi tarafından getirilen bu kriterler; silahlı ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; &uuml;yeliği iddiasıyla bağlantılı TCK&rsquo;daki g&uuml;venlik tedbirlerinden olan m&uuml;sadere ve m&uuml;sadereyi teminat altına almaya &ccedil;alışan CMK&rsquo;daki malvarlığına elkoyma ve kayyım atama işlemleri i&ccedil;in de ge&ccedil;erlidir. &Uuml;lkenin ilerleyen aşamalarda y&uuml;ksek miktarlarda maddi ve manevi tazminatlar &ouml;dememesi i&ccedil;in, malvarlığı &uuml;zerinde uygulanacak g&uuml;venlik tedbirleri konusunda &ccedil;ok &ouml;l&ccedil;&uuml;l&uuml; bir tutum sergilenmelidir. Adalet topaldır, ağır y&uuml;r&uuml;r fakat gideceği yere er ge&ccedil; varır.<a href="#_ftn8" name="_ftnref8" title=""><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">[8]</span></span></span></span></span></a> Aslolan adaletin yerine gelmesidir.<a href="#_ftn9" name="_ftnref9" title=""><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">[9]</span></span></span></span></span></a>&nbsp;Kıyamet kopsa da adaletin yerini bulması nihai hedef olmalıdır.</span></span><a href="#_ftn10" name="_ftnref10" title=""><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;"><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">[10]</span></span></span></span></span></span></span></a></span></span></span></li> </ol> <p style="margin-bottom:8px; margin-left:57px; text-align:justify">&nbsp;</p> <p style="margin-bottom:8px; margin-left:57px; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><b><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">Av. </span></span></b><b><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Cambria&quot;,&quot;serif&quot;">İzettin DEMİR</span></span></b></span></span></span></p> <div>&nbsp; <hr align="left" size="1" width="33%" /> <div id="ftn1"> <p class="MsoFootnoteText" style="text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><a href="#_ftnref1" name="_ftn1" title=""><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:&quot;Calibri&quot;,&quot;sans-serif&quot;">[1]</span></span></span></span></span></a> &ldquo;<span style="font-size:10.0pt">Venedik Komisyonu ayrıca &ldquo;Y&uuml;ksek Kurul&rsquo;un kontrol&uuml;n&uuml; ele ge&ccedil;irmek, &ouml;zellikle h&acirc;kimlerin ihracının ve nakillerinin bu yaygın bir uygulama haline geldiği bir &uuml;lkede h&acirc;kim ve savcıların kontrol&uuml;n&uuml; de ele ge&ccedil;irmek anlamına gelir.&rdquo; diye eklemiştir. Başta İnsan Hakları Komiseri&rsquo;nin yorumları olmak &uuml;zere, uluslararası g&ouml;zlemcilerin raporları ve g&ouml;r&uuml;şleri, &ouml;zellikle y&uuml;zlerce h&acirc;kimin ihra&ccedil; edildiği olağan&uuml;st&uuml; hal sırasında ve &ouml;zellikle muhaliflere y&ouml;nelik başlatılan ceza yargılamalarıyla bağlantılı olarak, T&uuml;rkiye&rsquo;de son yıllarda h&uuml;k&uuml;m s&uuml;ren gergin siyasi iklimin mahkeme kararlarının etki altında kalabileceği bir ortam yarattığını ileri s&uuml;rmektedir.&rdquo; (Selahattin Demirtaş v. Turkey (no. 2) [GC]&nbsp;-&nbsp;</span><a href="https://hudoc.echr.coe.int/eng#{%22appno%22:[%2214305/17%22]}" target="_blank"><span style="font-size:10.0pt"><span style="text-decoration:none"><span style="text-underline:none">14305/17</span></span></span></a><span style="font-size:10.0pt">)</span></span></span></p> </div> <div id="ftn2"> <p class="MsoFootnoteText"><span style="font-size:12pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><a href="#_ftnref2" name="_ftn2" title=""><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-size:10.0pt"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:&quot;Calibri&quot;,&quot;sans-serif&quot;">[2]</span></span></span></span></a> <span style="font-size:10.0pt">Keith Findley </span><span style="font-size:10.0pt">&amp;</span><span style="font-size:10.0pt"> Michael S. Scott</span><span style="font-size:10.0pt">, </span><span style="font-size:10.0pt">&ldquo;The Multiple Dimensions of Tunnel Vision in Criminal Cases</span> <span style="font-size:10.0pt">Framed for Murder by His Own DNA</span><span style="font-size:10.0pt">&rdquo;, </span><a href="https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=911240"><span style="font-size:10.0pt"><span style="text-decoration:none"><span style="text-underline:none">https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=911240</span></span></span></a></span></span></p> </div> <div id="ftn3"> <p class="MsoFootnoteText"><span style="font-size:12pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><a href="#_ftnref3" name="_ftn3" title=""><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-size:10.0pt"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:&quot;Calibri&quot;,&quot;sans-serif&quot;">[3]</span></span></span></span></a> <a href="https://www.psychologytoday.com/us/experts/mark-d-white-phd"><span style="font-size:10.0pt"><span style="text-decoration:none"><span style="text-underline:none">Mark D. White</span></span></span></a><span style="font-size:10.0pt">, &ldquo;Tunnel Vision in the Criminal Justice System&rdquo;, </span><a href="https://www.psychologytoday.com/us/blog/maybe-its-just-me/201005/tunnel-vision-in-the-criminal-justice-system"><span style="font-size:10.0pt"><span style="text-decoration:none"><span style="text-underline:none">https://www.psychologytoday.com/us/blog/maybe-its-just-me/201005/tunnel-vision-in-the-criminal-justice-system</span></span></span></a></span></span></p> </div> <div id="ftn4"> <p class="MsoFootnoteText"><span style="font-size:12pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><a href="#_ftnref4" name="_ftn4" title=""><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-size:10.0pt"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:&quot;Calibri&quot;,&quot;sans-serif&quot;">[4]</span></span></span></span></a> <a href="https://www.wired.com/contributor/katie-worth"><span style="font-size:10.0pt"><span style="text-decoration:none"><span style="text-underline:none">KATIE WORTH</span></span></span></a><span style="font-size:10.0pt">, &ldquo;Framed for Murder by His Own DNA&rdquo;, </span><a href="https://www.wired.com/story/dna-transfer-framed-murder/"><span style="font-size:10.0pt"><span style="text-decoration:none"><span style="text-underline:none">https://www.wired.com/story/dna-transfer-framed-murder/</span></span></span></a></span></span></p> </div> <div id="ftn5"> <p class="MsoFootnoteText" style="text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><a href="#_ftnref5" name="_ftn5" title=""><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:&quot;Calibri&quot;,&quot;sans-serif&quot;">[5]</span></span></span></span></span></a> <span style="font-size:10.0pt"><span style="color:black">Mahkeme kararında; &ldquo;250. &ldquo;Kanunla &ouml;ng&ouml;r&uuml;lme&rdquo; ibaresinden kaynaklanan gerekliliklerden bir tanesi &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilirliktir. Mahkeme&rsquo;nin g&ouml;r&uuml;ş&uuml;ne g&ouml;re, bir norm kişilerin davranışlarını d&uuml;zenleyebilmesine izin veren yeterli kesinlikte form&uuml;le edilmemişse ve kişilerin gerekli olduğu takdirde uygun tavsiyeler eşliğinde- ilgili koşulları ve eylemlerinin yol a&ccedil;abileceği sonu&ccedil;ları makul bir seviyede &ouml;ng&ouml;rmesine cevaz vermiyorsa 10. maddenin 2. fıkrası maksatlarınca &ldquo;kanun&rdquo; olarak g&ouml;r&uuml;lemez.&rdquo; Şeklinde tespitte bulunmuştur.</span></span></span></span></p> </div> <div id="ftn6"> <p class="MsoFootnoteText"><span style="font-size:12pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><a href="#_ftnref6" name="_ftn6" title=""><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:&quot;Calibri&quot;,&quot;sans-serif&quot;">[6]</span></span></span></span></span></a> <span style="font-size:10.0pt"><span style="color:black">(675 Sayılı OHAL KHK&rsquo;nın &ldquo;Kayyım atanması&rdquo; başlıklı 9. Maddesi ile; &ldquo;FET&Ouml;/PDY ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;ne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olan ger&ccedil;ek ve t&uuml;zel kişilerin y&uuml;zde elliden daha az ortaklık payı olduğu şirketlerde, bu payların y&ouml;netimi ve temsili amacıyla 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 133 &uuml;nc&uuml; maddesi uyarınca yetkili h&acirc;kim veya mahkeme tarafından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kayyım olarak atanır.&rdquo; Şeklindeki d&uuml;zenleme de olduğu gibi)</span></span></span></span></p> </div> <div id="ftn7"> <p class="MsoFootnoteText"><span style="font-size:12pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><a href="#_ftnref7" name="_ftn7" title=""><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:&quot;Calibri&quot;,&quot;sans-serif&quot;">[7]</span></span></span></span></span></a> <span style="font-size:10.0pt"><span style="color:black">TMSF; kayyım sıfatıyla g&ouml;rev yaptığı sırada emanet&ccedil;i ve ge&ccedil;ici yetkili olup, faaliyetlerini mahkeme adına y&uuml;r&uuml;tmektedir, mahkeme hesap sormak, TMSF&rsquo;de şeffaf bir şekilde hesap vermekle y&uuml;k&uuml;ml&uuml;d&uuml;r.</span></span></span></span></p> </div> <div id="ftn8"> <p class="MsoFootnoteText"><span style="font-size:12pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><a href="#_ftnref8" name="_ftn8" title=""><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:&quot;Calibri&quot;,&quot;sans-serif&quot;">[8]</span></span></span></span></span></a> &nbsp;<span style="font-size:10.0pt"><span style="color:black">HG MIRABEAU</span></span></span></span></p> </div> <div id="ftn9"> <p class="MsoFootnoteText"><span style="font-size:12pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><a href="#_ftnref9" name="_ftn9" title=""><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:&quot;Calibri&quot;,&quot;sans-serif&quot;">[9]</span></span></span></span></span></a> <span style="font-size:10.0pt"><span style="color:black">Abd&uuml;lhamit G&Uuml;L, (Adalet Bakanı) (https://www.trthaber.com/haber/gundem/adalet-bakani-gul-adalet-yerini-bulsun-isterse-kiyamet-kopsun-530316.html)</span></span></span></span></p> </div> <div id="ftn10"> <p class="MsoFootnoteText"><span style="font-size:12pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><a href="#_ftnref10" name="_ftn10" title=""><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span class="MsoFootnoteReference" style="vertical-align:super"><span style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:&quot;Calibri&quot;,&quot;sans-serif&quot;">[10]</span></span></span></span></span></a> <span style="font-size:10.0pt"><span style="color:black">&ldquo;Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun.&rdquo;, (William WATSON)</span></span></span></span></p> </div> </div>


Tags: mülkiyet hakkı, bireysel başvuru, terör suçu, hak ihlali, Selahattin DEMİRTAŞ, AİHM,